Kendir ya da Kenevir Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-4-

Kendir ya da Kenevirle Gelip Bunun Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-4-

(…)
Başka memleketlerden, yaşadığım yerlerden Çaycuma ve köylükleri kendire kenevir der. Çaycuma coğrafyasından kenevirle gelen ve geride kalan kültüre dair aktarımlarım, Çaycuma Notları kapsamında ve 2014 yılında bastırdığım Taşlar Döndükçe Çaycuma Köyleri ve Su Değirmenleri adlı eserimden kenevir üzerine kaleme gelenlerden ibarettir, yeni bir çalışma değildir.
Çaycuma Kayıkçılar köyü tespitleri...

Köset, Kargı, Mengelez Kendirle Geliyor

-Bu kendir düz ve kuvvetli topraklarda yetişirmiş. Sizde kendir olur muydu?
Ahmet Arslan,
-Bizde kendirin hası olurdu. Evvelden kendir çok yetiştirilirdi. Belki de kendir satan köylerin başında Kayıkçılar gelirdi. Bizim köyde kendir yetiştirme işi diğer köylere göre daha geç kalktı. Sicim, urgan yapımı ile uğraşanlar vardı. Köyden ip, urgan almaya gelenler olurdu. Çaycuma’ya arabalarla; Karabük’e de vagonlarla kendir yükü giderdi. Bu yükler köset şeklinde olurdu. Kendir bağına kendir kösedi derler. Bu kösetler 20, 30 kg gelirdi. Bu kösedi her adam bağlayamaz. Eli becerikli adamlar vardı. Tarladan yolunan kendirler de köset yapılıp ırmağa basılırdı. Birkaç hafta suda kalıp şişen, yumuşayan bu kösetler çıkarılıp mengelezle ezilirdi. Kendirin çubuğuna kargı denirdi. Bunlardan da gargu kösedi yapılır ve kışın yakmak için saklanırdı, diyor.

İlk kez duyduğum ve incelediği tarama sözlüklerine de girmemiş bu kösedin peşine düşüyorum…

Çaycuma ilçesi Geriş Köyünden Niyazi Yurtseven, “Kendir çubuklarındaki liflerin çıkarılması için bu çubuklar ortadan kırılarak soyulur. Soyulan çubuklara kendir gargusu denir. Ortadan kırılıp bir araya getirilen ve bağlanan bu demetlere de köset denir. Ben çocukluğumda Dağüstü Köyündeki akrabalarıma atla gargu kösedi elettiğimi biliyorum. Bu  gargu kösedi çok güzel yanardı. Öyle soba tutuştururdu ki…”
Kayıkçılar Köyünden Edebiyat Öğretmeni Cemil Durguncu, “Kargı kösedi lafını çocukluğumda duydum. Şu an kendir yetiştiriciliği yok. 1980, 90’larda kendir işi bitti. Hatırladığım kadarıyla köyde ip bükme, sicim bükme ve urgan bükme işi yapılırdı. Bizim köy bu konularda bilgili ve bu işin ticaretini yapan köylerdendi. Çevre köylerden Kayıkçılar’a gelip urgan, yular, ip alan olurdu. Kendir kösedi sözü de var. Bu, soyulan liflerden yapılan bir tür balya…”
Asırlık kavlangaların temmuz sıcağına vuran serinliğinde Kayıkçılar söyleşimiz sürecek…
(...)


Çaycuma, 20 Nisan 2012, Seyfettin Ceylan

1.fotoğraf, http://www.abanagazetesi.net/
2.fotoğraf, https://www.samsungazetesi.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sivas Yıldızeli Nallı Köyü Yazıları-1

SİVAS İLİ YILDIZELİ İLÇESİ NALLI KÖYÜ YAZILARI-2

KIRK ÇINAR KORULUĞU "BİR YATILI OKUL HİKAYESİ"