Bozkırın Aynasına Yolculuk/Eskişehir'in Seyitgazi Tarafları-1
Düzlüğünde ve belli bir yükseltiye kadar zeytin bahçeleriyle zeytin ormanlarına dönen, oralara yukarılardaki çamlıklarla her daim yeşillik katan aşağılarda ovada kış sebzelerini yetiştiren verimli bahçeleriyle ve bu düzlükleri yalayan denizle manzaralar karmaşası bir coğrafyadan yaylaları ve dağları aşarak Anadolunun içlerine doğru mekanları yaşam alanı olarak seçip de kısa yolculuklara başlayınca coğrafya bir aynaya dönüyor. Buraların her yeri bir aynanın yüzü gibi yalın duruyor ve birbirine çok benziyor, Bazı yerlerde, yalnızca, aynanın sırı kavlamış... bu sırrı kavlayan yerlerde, oraya daha iyi bakmak ve silik, karışan görüntüleri anlamak, tarihte ve günümüzde coğrafyayı kadim yerleşmelere durduran insan eylemlerini, kültürünü daha yakından anlamak için bu uçsuz bucaksız Anadolu bozkırının aynasında yolculuğa çıkıyorum. Buralarda ilk yolculuğum, Seyitgazi taraflarına...
Eskişehir'in genç genç kent ormanları var.
Eskişehir'in genç kent ormanlarından geri kalmayan geniş geniş parkları, parklarında ağaç ve bitki çeşitliliği yönünden iyi bir zenginlik var.
Sümer Mahallesi ve başka mahallelerinde duru, bir tek çöpün dahi bulunmadığı, kıyıları sık, bakımlı çimenliklere dönmüş ve çayın tatlı eğimli kaşlarını tutan değişik türdeki binlerce ağacın sudaki yansıması, bu alanlara cephe bitmek bilmeyen yürüyüş ve bisiklet yolları, son zamanlarda şehrin o tarafına yeni bir düzen ve hareket katmış Osmangazi Üniversitesi, Seyitgazi yolu ile Asri Mezarlığa kadar yükselen coğrafyanın bir tarafı uzayıp giden Kent Ormanı, bir tarafı da üniversiteye ve yeni oluşan ferah alanlardaki kalabalık konutlu kent, site ve evler Akpınar ve Kent Ormanı 2'nin oralara gelince iyice geride kalıyor.
Tarlalar, uçsuz bucaksız alanları güz haliyle doldurmuş. Bunlar, sıcak yaz hüznünü veren kararmış anızlı, geçen yıldan nadasa bırakılmış, üzerinde birkaç oymakta yeşilliği tutan, daha yeni sürülmüş tarlaların uzayıp giden, bir tatlı eğime sarmışlıklarını ufukta bir boz tepenin kesip gökyüzüyle kucaklaştırması... Uzunlamasına bir tarlanın ilerilerinde bir ahlat ağacı, yalnız bir ağaç.
Bir yamaçta savrularak yükselen yolun aştığı tepelerin ardına saklanmış bir geniş bozkır aynası, aynanın içinde neredeyse Eskişehir'den beri yolun iki kıyısını tutan kimi yerde beşerli, kimi yerde ikişerli genç ladin ve göknar sıralarıyla aynada süslenmeye çalışan, baharlara kadar yeşilini yitirmiş bir coğrafyadayım yarım saattir. Yol, çok dar da değil ve Eskişehir Afyon yolu da olmasına rağmen trafik yoğunluğu yok. Bozkırın aynasını buralarda İstanbul'dan gelip Hicaz'a tarihte de bölen ve o zamanın ulaşım araçları ile Sultanönü'nden Seyitgazi'ye bir günlük menzil olan bu yol coğrafyası, şimdinin ulaşım araçları ile ortalama bir hızla 40 dakika gittikten sonra Kızıltepe'yi aşınca yerleşmeye adını veren Seyit Battal Gazi yatırının da bulunduğu külliye, tepede asırlar öncesinin saraylı kentleri gibi ve biraz alçakta, çanakta Seyitgazi ilçesi, Derebenek Mahallesinden aşağılara doğru düzlüğe serpiliyor. İlçeye ait topraklar, Seydi Suyunu geçip Maltepe'ye, Türkmen Dağı'na kadar varıyor. Bu kadim tarım alanları yer yer sulu ve düz. Bu düzlük, 1980'li yıllarda göletle kurutulan Seydi Suyu istikametinde Doğançayır tarafına kısmen yeşil bir tonda uzanıyor.
Seksenden önce üç beş kilometrede bir su değirmenlerine de hayat veren ve adını Seyit Battal Gazi'den alan Seydisu, Kırka taraflarındaki dağ ve yaylalardan geliyor ve bozkırın aynasında hayata dair duruyor hala...
İlçeye iyice yaklaşınca mısır tarlalarının kabarıp sarardığı bir yerde duruyorum.
Tabelada, Seyitgazi nüfusu13000 yazıyor.
Yerleşmenin yukarısını yer yer kireç kadar beyaz topraklı Avdan Dağı, Avdan Yamacı yay gibi gerilmişliği ile oralarda heybetli duruyor ve daha güneşin değmediği kuzeydeki alanlar oldukça mat.. Bir resim tablosundaki fırça darbelerinin silik yeşil tonları, Avdan'da son yıllarda yürütülen ağaçlandırma çalışmalarının bir armağanı olmalı, sıra sıra bu yeşil noktalar. Yukarıları ve çevreyi izleyip ilerliyorum.
İlçenin doğudaki girişinde sağa giden yol Afyon'a sola giden de Mahmudiye tarafına...
(...)
Eskişehir, 21 Eylül 2019, Seyfettin Ceylan
Yorumlar
Yorum Gönder