Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kendir ya da Kenevir Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-4-

Resim
Kendir ya da Kenevirle Gelip Bunun Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-4- (…) Başka memleketlerden, yaşadığım yerlerden Çaycuma ve köylükleri kendire kenevir der. Çaycuma coğrafyasından kenevirle gelen ve geride kalan kültüre dair aktarımlarım, Çaycuma Notları kapsamında ve 2014 yılında bastırdığım Taşlar Döndükçe Çaycuma Köyleri ve Su Değirmenleri adlı eserimden kenevir üzerine kaleme gelenlerden ibarettir, yeni bir çalışma değildir. Çaycuma Kayıkçılar köyü tespitleri... Köset, Kargı, Mengelez Kendirle Geliyor -Bu kendir düz ve kuvvetli topraklarda yetişirmiş. Sizde kendir olur muydu? Ahmet Arslan, -Bizde kendirin hası olurdu.   Evvelden kendir çok yetiştirilirdi. Belki de kendir satan köylerin başında Kayıkçılar gelirdi. Bizim köyde kendir yetiştirme işi diğer köylere göre daha geç kalktı. Sicim, urgan yapımı ile uğraşanlar vardı. Köyden ip, urgan almaya gelenler olurdu. Çaycuma’ya arabalarla; Karabük’e de vagonlarla kendir yükü giderdi. Bu yü...

Kendir ya da Kenevir Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-3-

Resim
Kendir ya da Kenevirle Gelip Bunun Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-3- Kenevire kendir derler bizim oralarda, Köseler köyü de Amasya ve Gümüşhacıköy köylükleri de kendir der, kenevire. Doğum yerim olan ve çocukluğumun bir bölümünün geçtiği Gümüşhacıköy ilçesine bağlı Köseler köyünü çeşitli yönlerden ele alıp uzun yıllarda hazırladığım ve 2008 yılında bastırdığım Yayla Yolları-KÖSELER KÖYÜ kitabından bakalım kendir konusuna.     “Tütün, kendir, ayçiçeği, haşhaş ve şeker pancarı yörenin önemli sanayi bitkilerindendir.” Bunların bazıları evvelde kasa da böyledir. “Kendir Gölleri:  Bu göller köyün değişik su kaynaklarının olduğu yerlerde oluşturulmuştur. Kendir gölleri biraz insan emeği ile kullanılır hale getirilmiş. Bu amaçla iki kendir gölü Suçıkan’da açılmış. Bu kendir gölü, Hıdır Ceylan’ın tarlasının üstünde olup suyu olduğu yerlerden çıkar. Bir adet çaydan yararlanılarak Göğdere dolaylarında, bir adet de yine çayın suyundan yarar...

Kendir ya da Kenevir Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-2-

Resim
Kendir ya da Kenevirle Gelip Bunun Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-2- (…) Kenevir bize göre çok zehirli bir şey, kendir ise annemin kirmanında eğirip sakladığı kırnap, ağızbağı, pancar zamanı çamura batan traktörü başka bir traktörle çamurdan kurtarma işinde çelik halat önceleri ıslatılıp kavileştirilmiş kalın urgan, her türlü naylon ve pamuk ipten önce çamaşır ipi, cepte taşınan çok önemli bir bağ, tezgahlarda dokunmuş kilim ve çuvaldır, kendir. Tutma ve çekme gücüyle uygarlıkları taşıyan bir mülk olmanın yanında ekmeklerden taş fırınlarda pişirilen yağlı çeteneli çörek,  adamı tok tutan tuzlu kavurma, ağrılardan sızılardan arındıran, önemli hastalıklardan koruyan ve mücadele eden bir mucize… Evvelden mutfak kültürüne yağıyla kendisiyle iyice girmiş bir tat. Hala nüfusuna kayıtlı olduğum köyümü çeşitli yönlerden anlattığım  YAKUP KÖYÜ Merzifon (Phamizonum) Ovası’nda Tarihi Bir Köy  adlı eserimden devam edelim. Damadın Donatılması: Sabah 9...

Kendir ya da Kenevir Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-1-

Resim
Kendirle ya da Kenevirle Gelip Bunun Üretimi Sonrası Unutulan Kültür Kalıntıları Üzerine-1- Bizim oralarda kenevire kendir derler. Çocukluğumda gördüğüm ve işçiliğiyle şöyle böyle uğraştığım kendirin kenevir olduğunu da çok sonraları içselleştirdim. Kenevir bize göre çok zehirli bir şey, kendir ise annemin sarıkız diye çağırdığı ineğinin yuları, dedemin kartal diye seslendiği kömüşleri ile tomruk sürüttüğü kağnı urganı, babamın keskin baltasıyla yaptığı iğde odunlarını tay eder ek eşeğe sardığı sicimi, çayırda atın eşeğin örüğü, sapçıların römorklarının arkasındaki sıkma dolabına tutturulup sapların kaymaması için gerdirilen sağlam sap urganı, her şeyden önce çok önemli bir harman haceti. çuvalların ağızbağı, çok sağlam ve dayanıklı duran, hiç delinip eskimeyen ağır kendir çuvalların ve kendir kilimlerin kendisi, minderlerin ve fakir döşeklerinin kecisi, … Yıllardır araştırıp, derleyip, inceleyip 2016 yılında bastırdığım çocukluğumun ve gençliğimin de bir kısmının geçtiği,...

Soğan Tarlasından Sohbetler-2-

Resim
HACIMISTIĞINKIR'DA 75 TABANCA -3- Merzifon köylüklerinden, Yakup köyü (...) Çizmelerinin tabanı, sulanmış yerden çamur sarmış olarak nefes nefese gelen Müslüm el fenerini yeni şahlanmış otuz sekiz tabancadan birkaçına tutup: "Tamam, sistem çalışıyor, şöyle ıslanmadan, sağ taraftan yukarıya doğru kontrol edelim, sonra pompaya baktı mı sabah gün doğarken gelir, kapatırım," diyor. "Pompa nerede oluyor?" "Hasan Çoban Köprüsünün oradaki devlet sondajı, sondaj 7,5 barda çalışıyor, basınç düşerse sistem çalışmaz, basınç çıkarsa da bu sayıdaki tabanca az gelir, sistem patlar," Soğanlığın batı yönündeki arpa tarlasından geriye kalmış zayıf gümüşi anızların üstünde biraz yürüyüp duruyoruz. Hacımustovunkır'da 75 tabancanın bir kısmı istirahatteyken bir kısmı da ritmik olarak oralara su püskürtmesiyle erozyona neden olmadan ve eşitlikçi bir rejimde yağmurlamasına devam ediyor. Yürüdükçe anızın ayağımızdaki hışırtısı ile 75 tabancadan görevli ...

Soğan Tarlasından Sohbetler-1-

Resim
Senli Yazılar-Seyfettin Ceylan HACIMISTIĞINKIR'DA 75 TABANCA -1- Gece on ikide vardığımız soğan tarlasında 7,5 barlık basınçlı pompaj birimi ile sağlanan yağmurlama sisteminin 75 tabancası eksiksiz çalışıyor ve yanmış topraktan, temmuz olmasına rağmen, baharda toprak kokusu yayılıyor, Hacımıstığınkır'a.  Soğanlığın bir bölümü yağmurlar altında, geceyi aydınlatan bir şimşeği, bir gök gürültüsü eksik... Soğanlığın bir bölümüne yağdırılan bu yağmur bizi de ıslatmıyor.  Salma sulama yöntemindeki yastıkbaşından veya tarlanın aşağısı anlamına gelen ayağından komşu tarlalara veya tarlaların arkına bir bellik su kaçakları da olmuyor. Tabancalar 17 yaşındaki Müslüm Çulha'nın kumandasında ve vanaları çevirmesi yeterli. Silme çizmeleriyle suyu iyice emmiş kısımlarda debelenen ve elindeki bele dayanarak oradan çıkma kuvveti arayan çizmeli, belli ve üç beş gün ev yüzü görmeyen eski sucuların yerini son yıllarda tabancaları kontrol eden spor ayakkabılı, yarım çizmeli...

Gümüşhacıköy Köseler Köyü-3-

Resim
Köseler'de Gürleyik-2 O coğrafyada ailelerin vazgeçilmez yardımcısı bir eşek, yolun kıyısındaki yeşillik alanda yayılıyor. Eşeği yolun kıyısına örüklemişler. Eşeğin örüğü, yolun öbür geçesine geçmiş. Yaklaşınca çalışanlara kornayla bir selam iletiyoruz. Tarladakiler çalışmayı bırakarak selamımızı alıp arabamızdan tarafa bakıyorlar. Örüklü kara eşek de çayırdan başını kaldırıp bize bakıyor. Fiğ tarlasının karşılarında bir haşhaş tarlası. Haşhaşlar iyice kabuklanmış. Bazıları da kurumak üzere. Haşhaşların kelleleri irice. Tütünlükler de var oralarda. “Vay be!” deyip tütün tarlasını gösteriyorum. “Burada her şey olur: nohut, mercimek, yulaf, fig, arpa, buğday, mısır, hatta ayçiçeği bile..” diyor Hamza Pehlivan. Biraz daha gidip yolun bitimine yakın bir yerde arabamızı durdurup iniyoruz. “Nerede Gürleyik, geldik mi?” diyorum. Hamza Pehlivan: “Şu önümüzdeki dere: Yağlıpınarındere. Geçenlerde Çallovlu’nun Albay’ın motur şuradan devrilmiş. İyi ki ölen mölen olmamış. Moturu süren ...