Çaycuma İlçesi Yeniköy Gezisi -9-
Çaycuma İlçesi Yeniköy Gezisi -9-
Kirazlar, Kiraz Ağacı Olmamalı
Cevdet Türkay’ın Osmanlı İmparatorluğunda Oymak, Aşiret ve Cemaatler adlı eserin 439. sayfasında, “Cemaatin adı, Kiras, Kiraslı (Kiraslı, Kiraslıhacı), yerleşim yeri, Paşa Sancağı ve Hüdavendigar Sancağı, Yani Bursa dolayları bağlı olduğu topluluk, Yörükan Taifesinden”, Bu eserdeki yerlere baktığımızda yukarıdaki sülalelerin aynı yerleşimlerde, bölgelerde tahrir edildikleri görülüyor. Kiraslı Hacı ve Çavuşlar Nam-ı Diğer Hacılar, bu sülaleler arasındaki tarihi bağlantıyı ortaya koymaya yetmez fakat bir ipucu verir, yine de…
Kahvecioğlu Mezarlığı
Mevlüt Hocam büyük bir bölümü yamaçta tarlaların ortasındaki ve beş on evi ilerlediğimiz yolun kıyısına dizilmiş Çavuşlar Mahallesini geçince, Kahvecioğlu Mezarlığı yolun üst tarafında. Birazdan göreceğiz. Bu mezarlık Çaycuma’nın ve köylerinin örnek mezarlıklarından, diyor.
-Kahvecioğlu Köyü Çaycuma’nın sayılı köylerinden. Burası çok aydın bir köy. Okuyanı da çok buranın diyor, Adem Abi.
-Bu köyde kütüphane de olacaktı, diyorum.
Kırnapçı, Tabi, Ali Nuri Güntekin’in çalışmaları ile oldu. Kahvecioğlu Atatürk Kitaplığı kuruldu buraya. Tahminime göre 6-7 sene oldu diyor.
Sağımızda yolun üstünde etrafı düzenli bir şekilde çevrilmiş, ağaçlık, çiçeklikli ve otlardan arındırılmış bir yer.
Ağaçların altında mezarlar… Mezarların üzerinde değişik çiçekler…
Doğal alanlardaki yeşilliklerin içinde çok bir çam ağacı yok.
Burada o kadar çam var ki…
Bu güzergâhın gezisi sonrasındaki tarihlerden birinde Çaycuma Öğretmenevinin önündeki asırlık, vakur kavlangaların altında Ali Nuri Güntekin’den derlediğim bilgilerle 1985-86 yıllarında kendi aile mezarlarının etrafındaki meşelerin sökülüp çam dikildiği, diktikleri bu çamların birkaç yıl sonra oraya değişik bir hava verdiği, böylelikle köylülerin de çam dikmeye başladığı, mezarlığın etrafının da çevrildiği, çevrilen alanın ottan, çalıdan temizlendiği, derken bu çalışmalardan sonra mezarlıklarının şimdiki hale geldiği detayları ortaya çıkıyor ve yazıya şimdilik bu kadarı ile duruyor…
Gerçekten düzenli, planlı, ağaçlandırılmış özgün bir alan.
Yaşam gibi ölüm de bir gerçek. Gerçek olmasının yanında kaçınılmaz ve kim bilir hangi ağacın dalında çakılı tabutumun çivisi diyen şairin dizesindeki anlam kadar ne zaman olacağı da bilinmezdir ve ölümün yüzü de soğuktur.
Ölümle gelen son istirahatgahlar mezarlıklar…
Mezarlıktan sonra kendi koşullarına göre hayatın gürül gürül aktığı, yolları temiz, evleri badanalı, boyalı Kahvecioğlu köyüne, kapalı okulu ve önünde birkaç yaşlının durduğu camiyi geçerek giriyoruz.
Köyleri ile Birlikte Çaycuma’nın İlk Altı Okulundan Birisi Burada
Kahvecioğlu Köyü İlköğretim Okulu, 1933-1934 yılında eğitim ve öğretim hizmeti vermeye başlıyor. Çevre köylerin en eski okulu bu. Yolgeçen’in, Güzeloğlu’nun, Karakoç’un, Yeniköy’ün bu okula geldikleri kanaati ortaya çıkıyor. 1999’da kapanan bu okul, 119 kız, 180 erkek öğrenci mezun ediyor. 67 yıllık bir tarihi olan bu okulun mezun ettiği öğrenci sayısı oldukça düşük kayıtlarda. Bu sayının yanlış girildiği ya da çok eski kayıtlara arşivden tam bakılmadığı anlaşılıyor…
Yorumlar
Yorum Gönder