AMASYA MİSKET ELMASI-1
-Her gıda, kıymetli madenlerden daha değerlidir, elmalar kırmızı mücevherlerden daha değerlidir-
Bahsedeceğim elma, memleketim Amasya’nın adıyla bilinen çok meşhur bir elmadır. Çarşıda, pazarda, manavda, marketlerin meyve bölümünde çok güzel elmalar görürüm. Elmayı evvelden beri çok sevdiğimden en alımsız elmalar bile bana hem dalında hem de satış noktalarında hep alımlı gelir, alımlı diye satın aldığım bu elmalardan bazıları evde bir iki gün içinde kepekleniverir ve bir pekmez tadı verir. Böyle olmuş, kızarmış, kepekli elmayı yemektense dalında ham elmayı hep tercih ederim. Elmanın sirkesini de severim, pekmezini sevmem, aslında hiçbir meyvenin pekmezini sevmem. Pekmez bana çok tatlı gelir, bayıverir.
Elma öyle mi, hele de Amasya misket elmasını yemek. Amasya elmasının hiç kepeklendiğini görmedim, çürür de kepeklenmez. Eğer toplanırken yaralanmamışsa serin bir yerde bahara kadar taze kalır, olmuş bir Amasya misket elmasının diri bir çekirdeği vardır, bu çekirdek, yatağında rahatça durur, yiye yiye çekirdek kısmına gelince hemen düşüverir. Bu elmayla ilgili olarak kimisi, gerçek Amasya elmasını salladı mı ses verdiğini ileri sürer, çekirdeğini yemek de çok güzel olur. Çekirdek yatağının yıldız biçimli olduğu savunulur.
Misket elması ağacı, bir yıl yeğin, bol meyve verirken ertesi yıl verimi az olur. Bu değerli meyvenin bir tarafı kırmızı, bir tarafı da sarı ile yeşilimsidir. İnce kabuklu olup hoş bir kokuya ve güzel bir tada sahiptir. Yenildiğinde şişkinlik yapmaz, sert ve dayanıklıdır, kepeklenme özelliği yoktur.
Alaca kırmızısı olan cins misket elması, Amasya toprakları dışında da çok iyi bilinir. Başka yaşadığım yerlerde Amasyalı olduğumu bilen arkadaşlarımdan misket fidanı, kalemi isteyenler, gelirken Amasya elması getirmemi isteyenler. “Gerçekten sizin orada misket elması çok mu, bahçeler iyi mi, sizin köyde de var mı, bizim marketlerden alıp yediğimiz elmalar gerçekten Amasya elması mı? vb.” sorularla az karşılaşmadım. Hala, merak edenlerin okuması için kulturportali.gov.tr’den aktarıyorum: “Çıtır, ince kabuklu, beyaz etli, sulu ve hoş kokulu Amasya Misket Elması, Amasya ili dışındaki diğer iklim koşullarında yetiştirildiğinde bu özelliklerin aynısını göstermemektedir. Amasya Misket Elması görsel olarak bakıldığında rengindeki parlaklıktan dolayı (iklim özelliklerinden kaynaklanan) ve kendine has olan güzel kokusu ile ayırt edilebilir.
Amasya Misket Elmasının meyveleri orta büyüklükte, karın tarafı genişçe, kabuğu ince, sert, mumlu, güneş gören kısımlar koyu-parlak, diğer kısımlar açık kırmızı ve yer yer parlak yeşil zemin rengi gözükmektedir. Meyve eti hafif yeşilimtrak-beyaz, tatlı, sulu, gevrek dokuludur. Eylül ayının ikinci yarısında veya Ekim ayı başında toplanan meyveler iyi muhafaza koşullarında Mayıs ayına kadar dayanabilmektedir. Lezzet açısından genetik yapı yani çeşit özelliği yanında yetiştirme koşulları da çok önemlidir. Yani toprak yapısı, sulama durumu, gübreleme, gece gündüz sıcaklık farkı, güneşlenme durumu vs. bunlar meyve ya da sebzenin kuru madde içeriğini yani şeker ve benzeri maddelerin yoğunluğunu artırarak lezzetin iyileşmesinde önemli katkıda bulunurlar. Bu açıdan, Amasya ilinin iklim özelliklerinin de etkisiyle, kendine has kuvvetli mis kokusu ve aroması vardır. Kabuğunun ince olması, tatlı ve sulu olması nedeniyle iyi bir yeme kalitesine sahiptir.
Amasya Misket Elmasına çiğ düşüp ardından da güneş ışığı alması sonucu parlak kırmızı rengini almakta ve bu da hem istenilen bir özelliktir, hem de Amasya Misket Elmasının ayırt edici özelliklerinden biridir.” denilmektedir.
Memleketimin önemli varlıklarından biri olan Amasya misket elması 14.03.2019 tarih ve no: 424 - menşe adı ile coğrafi sınırları Amasya ili merkez ve ilçeleri olarak tescile hak kazanmış ve coğrafi işaret tescil belgesi alınmıştır. Tarihi kazılarında, 1800 yıl önce yapıldığı tespit edilen mozaikte bile elma figürüyle tarihe not düşen, bugün elmalıklarının çoğunu yitiren Amasya bu tescili hak etmiştir.
Bu meşhur ve kadim elma hakkında çok şey söylenir, ben de memleketim dışında çok şey duydum. Bir zamanlar gerçek elma bahçelerini, ev önlerinde gerçek elma ağaçlarını gördüğüm, gölgesinde oturduğum, oraların rüzgârında sallanan dalından yere düşen ham, olmuş, kurtlu elmalarından yediğim, bu dev elma ağaçlarının kesilip sökülüp yerlerine çokça met edilen yabancı menşeli elmaların aldığı, bildiğim bazı bahçe, ev önlerinde ve yol kıyılarında tutunan bu elma hakkında ne yazmışım? Doğrudan bu elmayı yazmasam da, bir hatırlama, özlem duyma, memleket mekânlarındaki görsel betimlerin girdiği dizelerimi, yazılarımı tarih sıralaması gözetmeksizin Amasya misket elması bakımından gözden geçiriyorum.
1
Bir coğrafya gibi seriliyor tüm güzelliğin,
Bakir bir ormanın gölgesi görmediğim yerlerin,
Sükseli bir kentin sahili kadar açık
Sıcaklar altında kavrulan şelalesi bir dağın,
Bir köyün su kıyılarında varlık bulmuş ağaçlığı.
Amasya misket elmaları kadar benim gördüğüm senin göremediğin,
Yasaklayayım sana göz hizasından bakmayı.
2
GÜZ ÇEŞİTLEMELERİ
Şimdi, en güzel güz karaağacın altında
İki, dağ kavağının dalında en güzel güz.
Üç, yere savrulmuş ceviz yaprağında,
Pelitlerin dalında,
Zeytinler hep aynı.
Ayvanın yaprağında bir ayva sarısı.
Amasya elmalarının gövdesi elma gibi kızarırken.
3
İş, aş, emek...
Özgürlüğe doğar bahar.
Hayat, yoluna girince,
Umutlanır insan.
Umutluyum.
Uzayıp giden akrabalıklar.
Bir dağ köyü samimiyeti, kökleri derinde.
Dağ köyüne kurulmuş çam ormanlarının salıncağı, seni hatırlamalarım.
Elmalar kızarır, bizim oraların köy yollarında.
Fındıklar, cevizler, ayva kokulu ceviz sandıklardan çıkardı.
Uğraşırsak her şeyimiz var.
4
Elmalar kızarır, yol kıyılarında.
5
Çökerken kömür kenti, dalındaki iğdelerin kırmızısına ve Amasya'da elmalar toplanırken
Denizde dalgalar coğrafyada güzü sallar.
Kışımı anlatamam.
Şimdi hatırlamaya çalışıyorum tarlaya kaç elma ağacı dikmiştik?
(…)
Eskişehir, 10.12.2023, Seyfettin Ceylan
Yorumlar
Yorum Gönder