Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AMASYA MİSKET ELMASI-3 

Resim
Misket, mecazen, küçük kesim, yuvarlak ve sertçe anlamıyla Amasya'da yetişen elmanın sıfatı durumunda., Amasya misket elması, birleşik isim. Bu elmanın güzel kokusunu anlatmak bakımından misk+et= misk kokulardan, misket.  Bu meşhur elma hakkında çok şey söylenir, ben de memleketim dışında çok şeyduydum. Bir zamanlar gerçek elma bahçelerini, ev önlerinde gerçek elmaağaçlarını gördüğüm, gölgesinde oturduğum, oraların rüzgârında sallanandalından yere düşen ham, olmuş, kurtlu elmalarından yediğim, bu dev elmaağaçlarının kesilip sökülüp yerlerine çokça met edilen yabancı menşeli elmalarınaldığı, bildiğim bazı bahçe, ev önlerinde ve yol kıyılarında tutunan bu elmahakkında ne yazmışım? Doğrudan bu elmayı yazmasam da, bir hatırlama, özlemduyma, memleket mekânlarındaki görsel betimlerin girdiği dizelerimi, yazılarımıtarih sıralaması gözetmeksizin Amasya misket elması bakımından gözdengeçiriyorum. 13AMASYA MİSKET ELMASI VE KEKLİK  İNSANLAR, YAŞADIĞI COĞRAFYADA VARLIK GÖSTEREN ŞEYLERDENY...

AMASYA MİSKET ELMASI-1

Resim
                           -Her gıda, kıymetli madenlerden daha değerlidir, elmalar kırmızı mücevherlerden daha değerlidir-   Bahsedeceğim elma, memleketim Amasya’nın adıyla bilinen çok meşhur bir elmadır. Çarşıda, pazarda, manavda, marketlerin meyve bölümünde çok güzel elmalar görürüm. Elmayı evvelden beri çok sevdiğimden en alımsız elmalar bile bana hem dalında hem de satış noktalarında hep alımlı gelir, alımlı diye satın aldığım bu elmalardan bazıları evde bir iki gün içinde kepekleniverir ve bir pekmez tadı verir. Böyle olmuş, kızarmış, kepekli elmayı yemektense dalında ham elmayı hep tercih ederim.  Elmanın sirkesini de severim, pekmezini sevmem, aslında hiçbir meyvenin pekmezini sevmem. Pekmez bana çok tatlı gelir, bayıverir.     Elma öyle mi, hele de Amasya misket elmasını yemek. Amasya elmasının hiç kepeklendiğini görmedim, çürür de kepeklenmez . Eğer toplanırken yaralanmamışsa ser...

AMASYA MİSKET ELMASI-2

Resim
  Bu meşhur elma hakkında çok şey söylenir, ben de memleketim dışında çok şey duydum. Bir zamanlar gerçek elma bahçelerini, ev önlerinde gerçek elma ağaçlarını gördüğüm, gölgesinde oturduğum, oraların rüzgârında sallanan dalından yere düşen ham, olmuş, kurtlu elmalarından yediğim, bu dev elma ağaçlarının kesilip sökülüp yerlerine çokça met edilen yabancı menşeli elmaların aldığı, bildiğim bazı bahçe, ev önlerinde ve yol kıyılarında tutunan bu elma hakkında ne yazmışım? Doğrudan bu elmayı yazmasam da, bir hatırlama, özlem duyma, memleket mekânlarındaki görsel betimlerin girdiği dizelerimi, yazılarımı tarih sıralaması gözetmeksizin Amasya misket elması bakımından gözden geçiriyorum.     6   (...) Yolların vuslat ettiği kaç şehir geçtim./ Kaldım, ikimizin bilmediği bir şehirde/ Şimdi, bir cebimde şairlerinden özlem şiirleri/ Bir cebimde hüzün şiirleri/... (…)Şimdi, yağmurun güzelliği kırlarında durmuş. Pancarlı tarla yolları, Otu yükselmiş sınırlar, yol kı...

MEB AKUB İLE ESKİŞEHİR TEPEBAŞI YARIMCA TARAFLARI-1

Resim
  (Bozkırın Aynasından Oraların Güz Renklerini Alıp Cumhuriyet'in 100. Yılına Veriyoruz) Yarımca'nın yamaçlarına yeni açılmış, az virajlı ve düzgün yoldan çıkıyoruz, bir süre sonra yolun iki tarafı sık meşe ormanlarıyla ilerliyor, meşeler o kadar yüksek boylu değil, yola yakın düz, yatak yerlerde açılmış küçük parçalardan ibaret yayla tarlaları. Tarlalar sürülmüş, orman toprağı kadar kara ve kuvvetli duruyor, bu toprak, tırmandığımız güney yamaçların beyaz, benekli, boz, çıplak yamaçlarının rengine hiç benzemiyor, buralarda meşelikler toprağı, toprak meşelikleri besliyor. Dağın üzeri dalgalı bir meşe denizi, sağa sola ilerleyip gidiyor göz alabildiğine. Tüm küçük tepelerin, tüm küçük yamaçların, tüm yatak yerlerin üzerine gelen mevsimle bir kahvelik, bir karışık sarılık, bir hafif kızıllık, bir güz kızıllığı, sol tarafımızdaki yamaçların az bir yerine bir ikindi güneşi sağ tarafımızdaki yamaçların çok yerine bir buğulu, belki biraz ılık ekim ayının cansız güneşinin aydınlığıyla...

CEMAL SÜREYA'YA NAZİRE,

Resim
  "Sonbahar sanattır, diğerleri mevsim," demiş Cemal Süreya, (...) Kaç defa sürer bu sürgün? Kaç esintisi, Kaç ılıman iklim? Bir sonbahar Bir kış gelir. Bırak sularında yıkanmayı, Solumayı özler yaprak. Düşüp karışmıştır son yapraklar da. Kökü derinde ağaçsak Güzel bir mevsimin havalarına uzak düşer ağaç. Sonbahar ayları iyiden iyiye yürümeye başlar. Eserlerini asar, bir beyaz örtü gelinceye kadar. bu süren sanat. Eskişehir, 06 Ekim 2023, sc.

ÇUBUK İLÇESİ AŞAĞIEMİRLER (KÖYÜ) MAHALLESİ-1

Resim
Ortak malları, yaylaları, koruları, meraları, ekinlikleri ve su kaynaklarıyla üretim için etkinliğe durmuş köyler, başlı başına bir varlık. Bu köy yerleşmeleri, ya coğrafi bir elemandan, ya kurucu aileden, ya bilinen bir yapıdan, ya da toprak özelliğinden doğal oluşumla bir adlandırma ile adını alıyor ve tarihe adıyla izler bırakıyor. İçinde yaşayanlarca da bu adlandırma ve adın ortaya çıkışı, bir yerde tarihi merak konusu oluyor. Tarihte ilişkili olduğu idari yapılandırma, bazen de adı ve tüzel kişiliği bir mahalleye evrilse de adı, adının kaynağı, tarihi, kültürü, değerleri merak konusu olabiliyor. "Şu an köyle çok bir bağlantımız olmasa da zaman zaman gidiyoruz, dağlık bir coğrafyadayız, Çubuk ilçesine bağlı, Aşağıemirler, herhalde Oğuzların Eymür boyundan olmalı," diyor, Canan Doğan. "O zaman Yukarıemirler de vardır." "Evet, var." diyor. "Bir kayıtlarına bakayım Çubuk köylüğü mü tarihte?" diyorum. 1530 tarihli, 438 Numaralı Muhasebe-i Vilayet...