ÇAYCUMA'DAN ZURNA SANATÇISI SEYFİ USTA GEÇTİ
Öğretmenevinin önündeki genç ve kalabalık çınarlara hiç benzemezdi, O, Çaycuma'nın tarihi üç çınarından birine benzerdi, o kadar azdı, oralarda.
Çaycuma'ya, Çaycuma'nın anlamlı günlerine, eylemlerine, Çaycuma'nın tekmil güzel zamanlarına icra ettiği bir çocukluğumuzun düğün evlerindeki haylaz ıslığıydı.
Müzik; Anadolu'nun Adıyaman'ından, Antep'inden, Akçaabat'ından Sivas'ından, Kars'ından, Iğdır'ından taşıdığı repertuvarı, kubaşık fiillerde el ele oynanan halaylarda resmolurdu, yanık ve neşeli ezgisi. Eylemlere umut dererdi.
Ulusal bayramlara coşku...
Seyfi Usta çalınca hepimiz Anadolu, hepimiz kahraman... Herkes halkçı olurdu.
Seyfi usta halk müziğiydi, hem de çalgının en yalın haliyle en kadim halk çalgılarıyla... Yalındı onun çalgıları da giyimi kadar, gülüşü kadar...
Yalınlıkta hilesiz, yanıltmasız, ışıksız perdesiz çoşturmak ve eğlendirmek zordur. Seyfi Usta coşkuda, neşede ciğerini delerdi, Çaycuma'nın.
Çağlar ötesinden, köyler ötesinden bir enstantane gibi çıkıverirdi ezgileriyle meydana... o çıkınca, bayramlar bayram olurdu, törenler tören olurdu, eksiklikler kapanıverirdi onun coşkusuyla... Bunu, Çaycuma İlçe Milli Eğitimde törenlerden sorumlu şube müdürü olduğum yıllarda anlamıştım.
Okul gecelerine kendini ifade eden genç eylemleri, öğrencilerin bir ömür taşıyacakları... İşin eğitim, değer ve aidiyeti gelip otururdu ana babalarının, öğretmenlerinin, yöneticilerinin ılımanlaştırdığı yüreğine... Seyfi Usta ılıman iklimler getirirdi en gaddar yüreklere de...
O, Anadoluluydu, Çaycuma'ya 1972 yılında iller ötesinden Iğdır'dan savrulmuştu, Seyfullah Çetin nam-ı diğer Zurna Sanatçısı Seyfi Usta. Çaycuma'nın Zurnacı Seyfi Abisi yani...
Çaycuma'nın Zurnacı Abisini, yalnız bırakmayan dostlarının anlatımına göre ben bunları yazarken Çaycuma Devlet Hastanesinden alınıp Ankara'ya ve oradan da iller ötesindeki memleketi Iğdır'a, Anadolu topraklarının bağrına bir yolculuğa çıkmak üzereymiş.
Belediye yalnız bırakmamış Çaycuma'nın Seyfi Abisini...
Bayramlarda Seyfi Ustanın yanında zaman zaman davulculuk da yapan, Çaycuma'da uzun yıllar öğretmen olarak ve halk oyunu usta öğreticisi olarak da halk eğitim kurslarında görev alan kıymetli öğretmenin az önceki konuşmamızda, Adem Yılmazer: "Merhaba Seyfettin Abi. Seyfi Ustam, Iğdırlı'ydı.
Özellikle Adıyaman ve Gaziantep yöresi oyunlarında uzmandı.
Bunun yanında Diyarbakır, Bitlis, Artvin, Akçaabat yöresi oyunlarının kurs, yarışma icralarında da uzmandı." diyor.
Zurnayla davul tenasüplüdür, Çaycuma'nın halk oyunlarına kafa yoran Nilgün Çelik de çok davul çalmıştır...
Hayat bir yolculuktur. İnsan, bildiğiyle, en iyi yaptığı uğraşla yol güzergahlarına sevinç saçar, güzellik saçar, direnç saçar, yaşama sevinci saçar... bir gün keder de saçar.
Zurnada peşrev olmaz ne çıkarsa bahtına derler ya... İnanmayın, Zurna Sanatçısı Seyfi Usta'nın duruşu, insanlığı her şeyi bir peşrevdi.
Sanatçılar yürek emekçisidir. Kucaklayıcıdır, hümanisttir yani insancıldır.
Çaycuma Halk eğitimde açılan ve sosyal ve eylemsel, figürsel yönü olan birçok dansı, halk oyununu onun zurnası efil efil şahlandırmış, bayramlarda törenlerde onlar konuşunca herkes susmuştur.
Belki yarım asırlık bir Çaycuma hizmeti, oralara verilen emekle bugün kırk yaşlarında olup Çaycuma okullarından geçen tüm gençlerin kulaklarında, şimdilerinin anne ve babalarının kulaklarında en ezgilisinden bir Seyfi Usta ezgisi şimdi çınlayıp duruyordur.
Bir aidiyet kervanının yolcuları bunu yarınlara belki de Seyfi ustanın en ezgili ezgisiyle daha iyi taşıyacaklardır, hayat denilen bu yolda...
Çaycuma'da 14 sene çalıştım, vefalı insanlardır, Seyfi Usta da Çaycumalılardan geri kalmazdı vefa da...
Seyfi Abi, toprağın bol olsun, ruhun şad olsun...
Sen Çaycuma' Öğretmenevinin önündeki genç çınarlara hiç benzemezdin, sen Çaycuma'nın kadim üç çınarından birisine daha çok benzerdin...
Ezgilerin mutlaka vardır, en kederli günlerimize de iyi gider...
İlmim yeterse Seyfi Ustam, seni 1991'de Perşembe Lisesinde askerlik yaparken tiyatronun da olduğu bir sene sonu şenliğinde tanımışım ve 1998'de açılan Bartın İli Kumluca Atatürk Yatılı İlköğretim Bölge Okuluna kurucu müdür olduğum yıllarda zurnanla Çaycuma'dan alıp gitmişim,...
Oraların orman köylükleri de dinlemiş Seyfi Ustam, oralara da bir coşkuyu bir romanın sonsuzluğuna bırakmışsın...
Mekanın uçmak olsun.
Eskişehir, 19 Mart 2024, Seyfettin Ceylan
Yorumlar
Yorum Gönder