ÇAYCUMA'DAN ZURNA SANATÇISI SEYFİ USTA GEÇTİ

Öğretmenevinin önündeki genç ve kalabalık çınarlara hiç benzemezdi, O, Çaycuma'nın tarihi üç çınarından birine benzerdi, o kadar azdı, oralarda. Çaycuma'ya, Çaycuma'nın anlamlı günlerine, eylemlerine, Çaycuma'nın tekmil güzel zamanlarına icra ettiği bir çocukluğumuzun düğün evlerindeki haylaz ıslığıydı. Müzik; Anadolu'nun Adıyaman'ından, Antep'inden, Akçaabat'ından Sivas'ından, Kars'ından, Iğdır'ından taşıdığı repertuvarı, kubaşık fiillerde el ele oynanan halaylarda resmolurdu, yanık ve neşeli ezgisi. Eylemlere umut dererdi. Ulusal bayramlara coşku... Seyfi Usta çalınca hepimiz Anadolu, hepimiz kahraman... Herkes halkçı olurdu. Seyfi usta halk müziğiydi, hem de çalgının en yalın haliyle en kadim halk çalgılarıyla... Yalındı onun çalgıları da giyimi kadar, gülüşü kadar... Yalınlıkta hilesiz, yanıltmasız, ışıksız perdesiz çoşturmak ve eğlendirmek zordur. Seyfi Usta coşkuda, neşede ciğerini delerdi, Çaycuma'nın. Çağlar ötesinden, ...